Fransız Öpücüğü'nün bu bölümünü, 1871 Paris Komünü'nü konu alan şarkılara ayırdık. Dönemin ünlü şairleri Eugène Pottier ve Jean-Baptiste Clément tarafından yazılan şarkıların güncel yorumlarını; Francesca Solleville, Mouloudji ve Armand Mestral gibi sanatçılardan dinledik.
Bu yıl, 1871 Paris Komünü'nün 150.yıldönümü. Komünün başlangıç günü olan 18 Mart’ta, Açık Gazete’de de bu konuya ayrıntılı biçimde değinilmiş; Doç. Dr. Doğan Çetinkaya, Ömer Madra ve Özdeş Özbay'ın sorularını yanıtlamıştı. Biz de bu haftaki programınızda; hem o dönemde, hem de ilerleyen yıllarda komünle ilgili yazılmış şarkılardan örnekler dinledik.
1870'in Temmuz ayında Prusya yani o zamanki Alman İmparatorluğu ile Fransa arasında bir savaş gerçekleşmişti. Savaş, Fransa’nın mağlubiyetiyle sonuçlanmış ve İmparator III. Napoléon esir düşmüştü. Bunun üzerine Fransa’da 4 Eylül 1870’te İmparatorluk yıkılarak Ulusal Savunma Hükümeti ilan edildi. 1870-71 kışını Alman kuşatması altında geçiren Paris halkı, büyük bir yokluk ve açlık yaşadı. Yeni hükümet 28 Ocak 1871’de Alman şansölyesi Bismarck’la bir ateşkes imzaladı. Bununla birlikte Paris halkı büyük bir hoşnutsuzluk içindeydi ve bir yandan Ulusal Muhafızlar adı verilen bir birlikle bir yandan kuşatmaya karşı kendi kendini savunuyor, bir yandan da yeni ve daha özgürlükçü bir cumhuriyetin hayalini kuruyordu. O günlere ait iki şarkı da bu konulara değiniyor: Mouloudji tarafından 1971’de yeniden kaydedilen Eugène Pottier imzalı Quand viendra-t-elle – O ne zaman gelecek adlı parça, sansür korkusundan bir aşk şarkısı şeklinde yazılmış ama aslında daha adaletli bir yönetim sistemine olan özlemi dile getiriyor. Yine 1870’lerde çok popüler olan Le Sire de Fisch-Ton-Kan ise, devrik imparator III.Napoléon’u tiye alan bir şarkı.
Bu haftaki programda yer alan çoğu şarkı, 1971’de, komünün yüzüncü yıldönümünde yayınlanan "La commune en chantant" adlı iki plaktan oluşan albümde yer alıyordu. Francesca Solleville, Mouloudji ve Armand Mestral gibi sanatçılar bir araya gelip, o dönemde aynı zamanda birer komün üyesi olan Eugène Pottier ve Jean-Baptiste Clément gibi isimler tarafından yazılan şarkıları yeniden yorumlamışlardı bu albümde. Komüne giden olaylara geri dönersek, yukarıda da belirttiğimiz gibi halk, kendini Ulusal Muhafızlar birliği ile savunuyordu. Bununla birlikte bu milislerin elinde, Prusyalılardan kurtarılan toplar da bulunuyordu ve bu topları ağırlıklı olarak Montmartre tepesine konuşlandırmışlardı. Halkın elinde bu tip bir ateş gücünün olması, Versailles hükümetinin başındaki Adolphe Thiers’in hoşuna gitmiyordu. Bunun üzerine 18 Mart’ta orduya Paris’e girip bu topları ele geçirmeleri emrini verdi. Ordu Paris’te büyük bir direnişle karşılaştı. Bazı askerlerin de direnişçilere katılmasıyla, Thiers’in gönderdiği iki general öldürüldü ve ayaklanma resmen başlamış oldu. Komünü oluşturacak olan bu ayaklanmaya katılanlar arasında genellikle işçi sınıfının temsilcileri yer alıyor ve burjuva kesimi yaşananlara biraz daha mesafeli yaklaşıyordu. Aktör ve yorumcu Armand Mestral'in seslendirdiği Le moblot adlı parça, Paris’i savunan milisler için yazılmış. Armand Mestral aynı zamanda, 1870 Paris kuşatması sırasında hükümetin ve burjuvazinin tutumunu eleştiren ve nakarat kısmında "Bir biftek için Paris’i teslim ettiler" sözleri geçen Paris pour un Beefsteack adlı parçayı da yorumlamıştı.
18 Mart’taki çatışmaların ardından 26 Mart’ta Komün Meclisini belirlemek üzere seçimler yapıldı. Komün yönetimi, din ve devlet işlerinin ayrılmasına vurgu yapıyordu. Fransa’nın klasik üç renkli bayrağı yerine Kızıl Bayrak kullanılmaya başlanmıştı. Ayrıca borçların ertelenmesi ve tefecilere verilen bazı eşyaların sahiplerine iade edilmesi öngörülüyordu. Kadınlar da önemli bir rol üstlenmişti komün sırasında, kadınlara ait çalışma hakkı ve ücret eşitliği gibi konuları gündeme taşımışlardı. Bunun yanı sıra Ulusal Milislerin eş ve çocuklarına maaş bağlanmıştı. Michael Friedman’ın 2012 tarihli Paris Commune adlı müzikalinde yer alan parçalardan biri de işte bu komün mensubu kadınlardan birini konu alıyor. Mon homme adlı parçada, Versailles hükümeti ile komün mensupları arasındaki çatışmalar sonrasında eşini arayan bir terzinin hikâyesini Aysan Çelik, İngilizce sözlerle anlatıyor.
Paris Komünü sırasında yaratılan ama ilerleyen yıllarda global anlamda sosyal mücadelelerin marşı haline gelen L'internationale'i, 1871’de şair ve söz yazarı Eugène Pottier kaleme almış, şiir ilk kez 1883’te bir yarışma sırasında görücüye çıkmıştı. Bu yarışmadan ödülle ayrılmasının ardından 1888’de Pierre Degeyter tarafından müziğe uyarlandı ve bugün bildiğimiz halini aldı. O günden bu yana pek çok farklı dile çevrildi ve hem sosyalistlerin hem de sol görüşlü parti ve sendikaların etkinliklerinde ya da örneğin Mayıs 1968 olayları gibi toplumsal hareketler sırasında hep bir ağızdan söylendi.
Şu ana dek Paris komününü ortaya çıkaran şartlardan ve komünün amaçlarından bahsettik, şimdi de komünün nasıl dağıldığını daha doğrusu dağıtıldığını mercek altına alalım: öncelikle ulusal bir boyut kazanamamıştı bu hareket. Lyon ve Marsilya’da bir takım girişimler olsa da bunlar kısa sürede ortadan kalkmıştı. Bunun yanında Paris’te ciddi bir koordinasyon sağlanamaması, komünün dağınık bir yapı arz etmesi ve çok farklı karar mekanizmaları olması ciddi birer dezavantajdı. Bunun neticesinde Mart ayının sonlarına doğru Versailles’da bulunan düzenli ordu komünü dağıtmak için saldırılara başladı. Mayıs başında Issy kalesi gibi kritik noktaları kaybetmeye başladı komün ve nihayet 21-28 Mayıs arasında -ki bu döneme kanlı hafta da denir-, Paris tamamen ordunun kontrolü altına girdi. Komünde orduya karşı mücadele veren birçok kişi, kadın çocuk demeden kurşuna dizildi. Bu olayları konu alan şarkılardan birini, Les Octaves grubu ve Armand Mestral birlikte seslendirmişti. Sözleri Jean-Baptiste Clément imzalı Le capitaine au mur adlı parçada, “Yüzbaşı duvara diye bağırdı” diyordu Mestral ve kurşuna dizilerek idam edilenlerin son sözlerini de Les Octaves grubundan dinliyorduk. Bu olayları konu alan bir başka şarkı da, Francesca Solleville'in yorumladığı yine Clément imzalı La semaine sanglante idi. Bu parçada Solleville, “Kanlı haftada” yaşananları, iş ve adalet talepleri için mücadele eden komün mensuplarının Versailles ordusu tarafından nasıl katledildiklerini anlatıyordu bizlere.
Kanlı hafta sırasında yaklaşık 20000 kişi idam edilmişti. Bununla birlikte, Paris Komünü ilerleyen dönemde katılımcı demokrasi temelinde bir sistem üzerinde yükselen, özgür bir toplumun ilk örneği olarak görüldü ve önce Marx, Engels ve Bakunin daha sonra da Lenin ve Trotsky, bu deneyimden dersler çıkarmaya çalıştı. Komünün dağılmasına rağmen komün ruhunun hala hayatta olduğunu ifade eden Elle n'est pas morte - O ölmedi adlı şarkıyı 1886’da Eugène Pottier kaleme almış, beste ise Victor Parizo’ya ait. Parçada, Kanlı hafta sırasında kurşuna dizilen Eugène Varlin, Gustave Flouren, Raoul Rigault ve Théophile Ferré’nin yanı sıra Maxime Du Camp ve Alexandre Dumas gibi komün karşıtlarından da söz ediyordu Pottier.
Jean Ferrat 1971’de, komünün yüzüncü yılı anısına kaleme aldığı La commune adlı parçanın nakarat kısmında, bu hafta pek çok şarkılarının güncel yorumlarını dinlediğimiz Eugène Pottier ve Jean-Baptiste Clément’dan da bahsediyordu. Bu isimler, komün yönetiminde yer almış, "Kanlı haftada" orduya karşı mücadele edip ölüme mahkum edilmiş iki sanatçı. Pottier Amerika’ya kaçarak, Clément ise ailesinin yanına sığınarak kurtarmış canını. 1880’deki genel af sonrasında ise ikisi de Paris’e dönmüş, Pottier 1887’de, Clément ise 1903’te bu şehirde hayata veda etmiş.
Jean-Baptiste Clément, 1866 yılında, hem muhalif hareketin içinde yer alan hem de şarkılar yazan genç bir gazeteciydi. O tarihte sözlerini yazdığı Le temps des cerises- Kiraz mevsimi adlı alk şarkının bestesi için eski bir opera şarkıcısı olan Antoine Renard’dan yardım istemişti. Renard şarkıyı repertuarına da aldı ve oldukça büyük ses getirdi. 1871’de komünün başlangıcıyla Jean-Baptiste Clément burada önemli bir rol üstlendi, tıpkı idealist bir öğretmen olan Louise Michel gibi... 21-28 Mayıs tarihleri arasına yani tam da kiraz mevsimine denk gelen "Kanlı hafta" sırasında, barikatlarda kalan son isimlerden biri olan Louise Michel, arkadaşlarıyla birlikte Le temps des cerises’i mırıldanıyordu. Zira şarkıda geçen “açık bir yara”, “kalbimde sakladığım hatıra” ve “kandamlaları gibi düşen kirazlar” gibi sözler o esnada yaşananlarla bire bir uyum sağlıyordu. Parçayı ilerleyen yıllarda Yves Montand’dan Mouloudji’ye, Nana Mouskouri’den Juliette Gréco’ya kadar birçok sanatçı kaydetti.
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
Mouloudji | Quand viendra-t-elle? | La Commune En Chantant | 3:59 |
Francesca Solleville | Le Sire De Fisch-Ton-Kan | La Commune En Chantant | 3:34 |
Armand Mestral | Le Moblot | La Commune En Chantant | 2:12 |
Armand Mestral | Paris pour un beefsteack | La Commune En Chantant | 3:29 |
Aysan Çelik | Mon homme | Paris Commune (The Michael Friedman Collection) | 3:10 |
Armand Mestral | L'Internationale | La Commune En Chantant | 4:03 |
Mouloudji | Jean Misère | Auto-portrait | 4:15 |
Armand Mestral | Le capitaine au mur | La Commune En Chantant | 3:26 |
Francesca Solleville | La semaine sanglante | Venge La Vie 1959-1983 - Ensemble! - CD4 | 4:22 |
Marc Ogeret | Elle n'est pas morte | Autour de la Commune | 2:55 |
Jean Ferrat | La Commune | La Commune | 2:36 |
Juliette Gréco | Le temps des cerises | Liberté, égalité, féminité | 2:38 |